7 Kasım 2008

Hepinize İyi Şanslar




Doğruyu konuşmak gerekirse millet olarak kitap okuma alışkanlığımız yok gibi birşey:)
Bazen insanlara kitap okurmusunuz diye sorduğum zaman yüzlerinde alaycı bir tavırla''oo en son okuldayken okumuştum''sözcükleri dökülüyor.
Kendimi ele alırsam bende çok fazla kitap okuduğumu söyleyemem ama en azından geceleri uyumadan önce az da olsa üç beş sayfa okumaya çalışırım.
Sizlere sabırsızlıkla bir kitaptan bahsetmek istiyorum,İYİ ŞANSLAR..
Hani bazı kitaplar vardır ya yada bir film izlersiniz bi anda kendinizi oradaki insanların yerine koyarsınız,yani sizde iyi etki bıraktıysa bende bundan sonra böyle yapıcam,böyle davranıcam dersiniz.kişisel gelişim kitapları genelde böyle kitaplardan oluşur,önceleri derdim ki herkes bu tür kitapları okuyunca hemen kişilikleri değişime uğruyor,kendilerini oradaki insanların yerine koyuyor ne saçma!neyse fazla uzatmadan İYİ ŞANSLAR'ın bende bıraktığı izlenimlerden bahsetmek istiyorum.
Öncelikle kitabın sayfasını açmamış bir insanın bile okuması gereken bir kitap
7'den 70'e herkese hitap eden,çocuk,genç,yaşlı her insanın dersler çıkaracağı türde bir kitap.
Kitabın yazarı Alex Rovira.Gerçekten herkesin arşivinde bulunması gereken bir kitap,ben 2 günde bitirdim fazla detaya girilmemiş,herşey az ve öz olarak anlatılmış,çok kalın bir kitap değil sonuç olarak.
Birazda kitabın konusuna dönelim;
İki çocukluk arkadaşı seneler sonra bir parkta karşılaşırlar,birisi kariyer yapmış istediği yere gelmiş,diğeri zamanında babasından yüklü miktarda miras kalmış ama bunu değerlendirmeyip kötü durumlara düşmüş iki arkadaş.
kariyer yapan adam aslında çok fakir bir ortamda büyümüş ama bundan yılmayarak hem okuyup hem de çalışmış bir insan.
Kariyerinde iyi yerlere gelmiş olan arkadaşına soruyor,bunlar nasıl oldu siz çok fakirdiniz bizse zenginlik içinde yüzüyorduk,bunun bir açıklaması olur diye soruyor.arkadaşı da ona dedesinin anlattığı bir hikayeden yola çıkarak bu durumlara geldiğini bahsediyor ve bizim ki heyecenla bu hikayeden bahsetmesini istiyor;
hikayeye başlıyor arkadaşı,biz insanlar sadece bazı şeyleri Şans olarak görürüz ama aslında iki çeşit şans vardır;Şans ve İyi Şans,
Sana şans denk geldi,zengin oldunuz filan ama bana da İyi şans gösterildi.
4 yapraklı yoncayı bilirmisin dedemin anlattığı hikaye böyle başlıyor,bir zamanlar padişahın biri orduyu toplamış ve bu gördüğünüz ormanda bir tane 4 yapraklı yonca var bunu bulan kişi ömür boyu şansın sahibi olacak,çoğu kişi pes etmiş samanlıkta iğne aramak bile bundan basit olur koskoca ormanda nerde bulucaz 4 yapraklı yoncayı demişler.Ama iki tanesi eğer ki bu 4 yapraklı yonca bu ormanın içindeyse kesinlikle buluruz,gecemizi gündüzümüze katarız demişler,ormana girmişler ordakiler burda hayatta 4 yapraklı yonca yetişmez,çünkü toprak yeni değil,sürülmesi gerekir demişler,neyse çok uzatmadan bunlar toprağı değiştirmişler sulamışlar.Sonuç olarak 4 yapraklı yonca büyümemiş,o kadar emek çekmişler fakat bi anda bir olay gerçekleşmiş,heryer bir anda yeşermeye çiçekler açmaya başlamış bir tane değil milyonlarca yoncalar çıkmış,gözleri yaşararak şöyle demiş;demekki şansı herzaman kendimiz için istememeliyiz,bak birtane 4 yapraklı yonca istedik herkese yetecek kadar çok fazla çıktı.
Benim çıkardığım anafikir;Şans gelip sizi bulmaz,nasıl ki 4 yapraklı yoncayı bulabilmek için toprağı yeniledilerse,iyi şans içinde elimizden gelen herşeyi yapmalıyız,hayallerimizin peşinden koşmalıyız,iyi şans budur!

Ve hikayede 2 cümle dikkatimi çekti;
ŞANS CESARETİ OLANLARA YARDIM EDER.
BAŞARININ %90'ININ TEMELİNDE ISRAR ETMEK VARDIR.

1 yorum:

  1. Günümüzde herşeye vakit bulurken insan kitaba zaman ayıramıyor. Heleki kitap okumak film izlemeye benzemez hikayenin içinde kaybolur gidersin bir anda, 3-5 sayfa okumaya koyulmuşsundur. Kitabı saatlerce bırakamadığın olmuştur. Tavsiye için teşekkürler..

    YanıtlaSil