27 Şubat 2009

Seslendirme ustası " Umut Tabak "

0 Yorum var
Umut tabak şu sıralar izlediğimiz hemen her dizide sesi olan bir kişilik. İst.Üni. Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunu olan Umut tabak, Haldun Dormen Tiyatrosunda rol arkadaşlarından Gülen Karaman'ın yönlendirmesiyle seslendirmeye başlamış. Şimdi ise almış başını yürüyor demek çok doğru olsa gerek. İşin en güzel tarafı seslendirdiği seslerin biribirine benzememesi. Kimleri kimleri seslendirdi kısmına gelince işte listesi :)
Seslendirdiği yabancı sanatçılar : Tom Cruise, Christian Slater, Matt Damon, Brad Pitt, Johnny DeppAntonio Banderas, Leonardo Di Caprio sayılabilir.
Ayrıca, 'Kurtlar Vadisi'nde Necati Şaşmaz'ı, Büyük Yalan'da Emrah'ı, Aşk Oyunu adlı dizide Keremcem, Şöhret adlı dizide Murat Ünalmış'ı, Yaşanmış Şehir Hikayeleri adlı dizide Onur Şan'ı, Kaybolan Yıllar adlı dizide Burak Hakkı'yı ,Güz Yangını adlı dizide Tansel Öngel'i, Gümüş'te Kıvanç Tatlıtuğ'u, 'Yalancı Yarim' adlı dizide rahmetli Barış Akarsu'yu, 'Genco' adlı dizide Alpay Kemal Atalay'ı, 'Sana Mecburum' adlı dizide Doğuş'u, 'Doktorlar' adlı dizide Kutsi'yi ... seslendirdi..
Umut tabakla ilgili bir iki şeyde buradan öğrenebilirsiniz.
Geçtiğimiz günlerde Beyaz Show'un konuğu olan Umut Tabak Polat Alemdar'dan bir iki bişi döktürdü. İşte videosu :)


Polat Alemdar Seslendiren, Umut Tabak, Beyaz Show
by aykutugur

23 Şubat 2009

Bedelli vatan borcu

1 Yorum var
 Bugünlerde bedelli askerlik ile ilgili haberler bütün medya organlarında kendini göstermeye başladı. Bazı bedelli askerlik isteyen topluluklar kendilerine bir internet sitesi kuararak bedelli askerliğin gerek ülke ekonomisine yararları gerekse işsiz kesime olacak yararları açısından yazıp çiziyorlar. en önemliside tüm gelişmiş ülkeler profesyonel askerliğe geçmiş bir biz kalmışız.
  Askerlik arifesinde olduğum, sürekli fikirler değiştirdiğim şu günlerde bedelli askerlik haberlerini yakından takip ediyorum, tabiki askerliğimi bedelli olarak yapacak değilim ( büyük ihtimal kısa dönem çıkıyor zaten ) ve askerliği bir kafa dinleme olarak görmeye bile başladım denebilir.
  Bedelli yada profesyonel askerlik konusuna gelecek olursak bence gelişmiş ülkelerin ekonomik durumu ve içinde bulundukları barış süreci Türkiye ile aynı kefeye konulabilecekleri anlamına gelmiyor. örneğin yıllardır bizim başımızda PKK adında it sürüsünün toplu olarak bulunduğu bir terör örgütü belası var tamam belki profesyonel askerler bu terör örgütüne daha iyi karşı çıkabilir ama bu işi para için yapmakta pek övüntü kazandırmaz diyebilirim. Diğer bir taraftanda bizim askeri gücümüzün dünyada ilk sıralarda yer almasından dolayı bu profesyonel askerlik haberlerinin Ülkemizin askeri gücünün kırdırılması olarakta yorumlayabiliriz.

21 Şubat 2009

Demek Rihanna'nın da başına geldi

0 Yorum var
51. Grammy Müzik Ödülleri Törenine katılmaktan son anda vazgeçen Rihanna'nın bu davranışı dikkat çekmiş, olayın ardından sevgilisi Chris Brown'dan dayak yediği dedikoduları yayılmıştı. Şimdi bu dedikoduyu doğrulayıcı polis tarafından çekilenbir fotoğraf basına sızmış. Hep bizim mankenlerimizin, popüler insanlarımızın başına geldiğini sandığımız olay unfaithful, umbrella gibi şarkılarda çok çok dinlediğimiz güzel şarkıcı Rihanna'nında başına gelmiş demek ki.

18 Şubat 2009

Gazenfer Özcan anısına

1 Yorum var



Bir süredir yoğun bakımda olan son zamanlar Avrupa Yakası adlı dizide görmeye çok alıştığımız ünlü tiyatrocu ve sinemacı Gazanfer Özcan'ı bugün (19.20'de) kaybettik. Bugüne kadar bir çok sinema filminde, tiyaroda, dizi filmde oynayan; Gönül Ülkü(eşi) - Gazenfer Özcan adlı tiyatro kurmuş ve 1988 yılında Devlet sanatçısı ünvanını almıştır. Başta ailesi olmak üzere tüm sevenlerine başsağlığı ve kendisine Allah'tn rahmet diliyorum. Umarım ki en güzel yerdedir.
Gazenfer Özcan'ın oynadığı filmler şunlar:
İngiliz Kemal, Lawrence'e Karşı (1952), Çeto Salak Milyoner (1953), Fındıkçı Gelin (1954), Aramızda Yaşıyamazsın (1954), Şimal Yıldızı (1954), Allı Yemeni (1958), Sevdalı Gelin (1959), Garipler Sokağı (1959), Biz İnsan Değil Miyiz (1961), İki Damla Gözyaşı (1961), Utanmaz Adam (1961), Naciyem (1961), Minnoş (1961), Yedi Günlük Aşk (1961), Külkedisi (1961), Damat Beyefendi (1962), Şaka Yapma (1962), Avare Şoför (1963), Vur Patlasın Çal Oynasın (1970), Çılgın Yenge (1971), Televizyon Çocuğu (1975), Tokmak Nuri (1975), Ah Nerede Vah Nerede (1975), Dam Üstüne Çul Serelim (1975), Burnumu Keser Misiniz (1992), Komiser Şekspir (2000), Keloğlan Kara Prens'e Karşı (2005), Beyaz Melek (2007).
Ayrıca; Kuruntu Ailesi, Başımıza Gelenler, Baba ve Avrupa Yakası dizilerinde rol aldı.

16 Şubat 2009

15 Şubat 2009

En büyük sınava başvurular başlıyor

0 Yorum var
 Türkiyenin en büyük sınavına yani öss sınavına başvurular yarın başlıyor. 23 marta kadar sürecek başvurulardan üniversite adayları haziranda öss sınavına girip 3 saatte geleceklerini çizecekler. çarpık eğitim sistemimizin en belirgin örneği olarak karşımızda duran bu sınav genç gücümüzü doğru yönlendiremeyen siyasi büyüklerimizin bir beceriksizliğidir. Her

14 Şubat 2009

Hep vefalıdır şu google

0 Yorum var
 
Google sevgililer gününüde unutmadı ve ana sayfasında yukardaki gibi bir giriş resmi ile bizi karşıladı. Her ne kadar sevgilisi olmayanların antipatisini çekecek olsada google amca tüm özel ve güzel günlerde vefalı oldu. sanbox, filtre derken aradabir küfürlerimi yesede google internetin kendisi olmuş durumda. varmı internet sayfasını açıpta googleye girmeyen bir kullanıcı?

11 Şubat 2009

Şebnem Ferah - Hoşçakal ( orjinal klip )

0 Yorum var
Şebnem Ferah'ın çok çok sevdiğim ( özellikle giriş kısmı ) şarkısı "Hoşçakal"ın yayınlanmamış orjinal bir klibine rastladım. Güzel bir klip olmuş neden yayınlanmamış acaba?




İşte bu da sözleri:
Seni ararken kendimi kaybetmekten yoruldum
buldugumu zannettigimde
kendimden ayri düstüm
bu garip bir veda olacak
cünkü aslinda hep icimdesin
ne kadar uzaga gitsem de gittigim her yerde benimlesin
söylenecek söz yok gidiyorum ben
hoscakal hoscakal hoscakal hoscakal..
ben bir kisrak gibi gelmisim dünyaya
sahlanip kosmak icimde var hoscakal
biraz su biraz yesillik her yer benim evimdir
tasirim dünyayi sirtimda her dil benim dilimdir
ama söylenecek söz yok
gidiyorum ben
hoscakal hoscakal hoscakal hoscakal
ben bir kısrak gibi gelmisim dünyaya
sahlanip gitmek icimde var hoscakal....
hoşçakal hoşçakal hoşçakal hoşçakal
ben bir kısak gibi gelmişim dünyaya
şahlanıp içimde var
hoşçakal...

Kadın olmak reklamı

0 Yorum var
Kadına şiddete karşı çekilmiş bu reklamı bence herkes izlemeli, belki birileri doğru sonuçlar çıkartır. Şunu da söylemeden geçemiycem şiddet kullanan erkek ne kadar haksızsa şiddet gördüğü için susan kadında o kadar hatalıdır.

Kadın olmak:

9 Şubat 2009

Patronlarda yalan söylermiş

0 Yorum var
Fransız bir yazarın araştırmaları sonucu ortaya çıkan düşündürücü ve doğruluk payının yüksek olduğu patronların çalışanlarına söylediği 10 adet yalan sıralanmış. Mailer adlı yazara göre işte patronlarımızın söylediği yalanlar;

1- İş bir nimet, çalışmak ayrıcalıktır. Bir işin mi var? Şansına şükret, pek çok insan bu şanstan yoksun
Maier: Ücretlilik köleliğin modern yüzüdür. Şirketin insanın kendini geliştirdiği bir yer olmadığını hatırlayın, öyle olsaydı bilirdik. Siz ay sonunda ücretinizi almak için çalışıyorsunuz, şirketlerde sık sık söylendiği gibi, “hepsi bu”.

2- Şirkete verdiğin zamanın hesabını tutma. Güvenli bir işe girmenin ve işini kaybetmemenin koşulu budur
Maier: Sistemi değiştirmeye çalışmak anlamsızdır, sisteme karşı çıkmak onu güçlendirip direncini artırır. Kuşkusuz, anarşik davranışlarda bulunabilir, işyerinize telefon edip hasta olduğunuz söyleyebilir ya da “İşten çalın çünkü sizden çalıyor” sloganını benimseyebilirsiniz. Bu her zaman hoştur, ama isyan 1970’lerin düzen muhaliflerinin yöntemiydi ve bunların ne olduklarını gördük (hepsi patron oldu).
3- Şirket senden çok şey bekler; ama bunun karşılığında sana hiçbir şey borçlu değildir. Düzen budur; “acımasız piyasa yasaları” böyle işler. Başka seçeneğin yoktur, zira gelecek, sosyal hayat, kendini gerçekleştirme, dışı yaşam diye bir şey yoktur.
Maier: Yaptığınız iş esas olarak hiçbir şeye yaramaz ve her an sokaktan geçen ilk salak yerinizi alabilir. O halde, olabildiğince az çalışın ve “kendinizi satmak” ve “etrafınızda bir koza örmek” için biraz zaman harcayın (gene de çok fazla değil). Böylece yeniden yapılanmaya gidilmesi halinde, sizi destekleyenler çıkar ve dokunulmaz (ve dokunulmamış) olursunuz.   
4- Oyunu kurallarına göre oyna. Şirkette herkes eşittir, bu nedenle sadece en iyiler başarır. Mevcut kurallar, en yetkili kişiler olan tepedekiler tarafından belirlenmiştir. Sana gelince, başarılı olmazsan bunun nedeni zarların hileli olması değil, senin bu başarıyı hak etmiyor olmandır. O halde başarısız olursan sadece kendine kız.
Maier: Hakkınızda hüküm verirken, işinizi nasıl yaptığınıza değil, sunulan modele uysalca uyma kapasitenize bakılacaktır. Ne kadar çok jargon kullanırsanız, o kadar işin içinde olduğunuza inanılacaktır. 
5- Uysal ve esnek ol. Konsensus her şeyin başında gelir; toplu olarak hata yapmak tek başına haklı çıkmaktan daha iyidir. Önemli olan hep birlikte ilerlemektir; tutulan istikametin ve kullanılan araçların önemi yoktur. Uyumsuz bir fikir beyan etmeye cüret eden herkes, ortak menfaatlere karşı gelmekten suçlu durumuna düşecektir.
Maier: Hangi nedenle olursa olsun sorumlu bir pozisyonu asla kabul etmeyin. Yoksa ek birkaç kuruş, (yani leblebi çekirdek parası) dışında hiçbir karşılık almadan daha çok çalışmaya mecbur kalırsınız.
6- Yaptığın işe fazla inanma, bu gereksizdir, hatta verimliliği düşürür. Kendilerine verilen görevleri ciddiye alanlar, teker çomak sokan tipler, hatta sistemi tehlikeye atan fanatiklerdir.
Maier: Büyük şirketlerde en gereksiz işleri seçin: danışmanlık, uzmanlık, araştırma, geliştirme. Bir iş ne kadar gereksizse, “şirketin zenginlik üretimine katkı”nızı ölçmek o kadar zorlaşır. Operasyonel (“sahada”) görevlerden vebadan kaçar gibi kaçın. En iyisi “kızağa çekilme”yi hedeflemektir; üretken olmayan, çoğunlukla “bölümler arası” bu işler hiçbir sonuç doğurmadığı gibi, her türlü hiyerarşik baskıdan uzaktır. Uzun lafın kısası, kaytarmak için idealdir.
7- Şirket dünyasını sorgulamadan kabul et. Birlikte çalıştığın insanların çoğu beyaz, Fransız, orta sınıf, heteroseksüel, üst kademelerdeyse erkektir. Bunda şaşılacak hiçbir şey yoktur; yabancılar Fransızlardan daha eğitimsiz ve vasıfsızdır, gay’lerin diğerlerinden daha fazla entegrasyon problemi vardır, kadınların işlerine ayıracak vakitleri erkeklerden daha azdır vs. Benden sonra tekrarla.
Maier: Bir kez kenara çekildikten sonra, bir şeyleri değiştirmekten özellikle kaçının; işten ilk çıkarılanlar en çok göz önünde olanlardır. 
8- Şunları inançla tekrarla: şirketlerin küreselleşmesi zorunludur, şirketlerin esnekliğe ihtiyacı vardır; vasıfsız elemanların işsizliği kalıcıdır, şu anki emeklilik sistemi toplum için çok ağır bir yüktür. Bitirdiğinde baştan başla ve söylediklerinden hiçbir kuşkun kalmayana kadar tekrarla.
Maier: Küçük işaretlerden (giysilerdeki ayrıntılar, farklı espriler, sıcak tebessümler) sistemden kuşkulanan ve ne kadar absürd olduğunu fark eden benzerlerinizi teşhis etmeyi öğrenin.
9- Yönetimin amentü duasını öğren: gelecek, bir tedarikçi ağıyla çalışan ekip ya da proje temelinde örgütlenmiş, müşteriyi tatmine yönelik, esnek şirketlerindir. “Belirsizliklerden” oluşan “karmaşık” bir ortamda “dalgaların üzerinde sörf yapma”nın tek yolu budur. Buna inanmıyorsan yarın çalışmak için işe gelmene gerek yok.
Maier: Şirkete geçici personel (kısa dönemli sözleşmeler, free-lance’ler vs) aldığınızda onlara dostça davranın; şirkette sadece onların “gerçekten” çalıştığını asla unutmayın.
       
10- Şu kelimeleri kullanmaktan kaçın: yapılar, işlevler, kariyer, idare, planlar, hedefler, hiyerarşi, statü. Bunlar modası geçmiş laflardır. Elbette büyük bir şirkette çalışıyorsan bütün bunlar var olmaya ve yukarıdaki emirle çelişmeye devam eder; bu da işleri epeyce karıştırır. Ama bu işin içinden çıkmak sana kalmıştır, yoksa sana neden para ödeniyor sanıyorsun?
kaynak

8 Şubat 2009

Kadın Elementi

0 Yorum var

Bu maili çok beğendim ve paylaşmak istedim. Hem bir bayan olarak hem de bir kimya mühendisi ögrencisi olarak başarılı buldum. Buna karşıt bir de erkek elementi özellikleri çıkartılmalı derim :)


KADIN ELEMENTİNİN ÖZELLİKLERİ

BİLİMSEL İNCELEME:

Element : Kadın

Sembolü : Kam İdeal

Atom ağırlığı : 51,6 kg olarak kabul edilmiştir.

Alternatif ağırlıkları (izotopları) : 35 - 130kg

Bulunduğu yerler : Gezegendeki tüm kırsal ve kentsel alanları

FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ:

1- Yüzeyi renkli film tabakasıyla kaplıdır.

2- Değişik sıcaklıklarda kaynar.

3- Bilinen bir sebep olmaksızın donar.

4- Özel ilgi gördüğünde erir.

5- Yanlış kullanımlarda ısırır.

6- İşlenmemişinden sıradan maden filizine kadar pek çok halde bulunur.

7- Doğru noktalara basınç uygulandığında ürün verir.

8- Standart ölçüleri varsa da kolay bulunmaz.

9- Çekici özelliğine aldanılıp fazla yaklaşılmaması önerilir.

10- Her zaman bir uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.


KİMYASAL ÖZELLİKLERİ:


1- Altın,gümüş, platin ve diğer kıymetli madenlerle yakın akrabalığı vardır.

2- Büyük miktarlardaki pahalı maddeleri ve değerli tasları absorblayabilir.

3- Belli bir sebebe bağlı olmaksızın patlayabilir.

4- Sebepsiz yere yok olabilir, yada birden belirebilir.

5- Sıvılarda çözünürlüğü yoktur.

6- Alkolle doyurulduğunda aktivitesi büyük oranda artar.

7- Dünyada bilinen en büyük servet indirgeyicidir.

8- Kapalı alanlarda bir arada tutulmaları tehlikelidir.

9- Çok sayıda bir arada olmaları merkezi sinir sistemini etkiler.

10- Belli bir sistemi çökertmek için kullanılabilir.

11- Hiç işlenmeden son derece etkin maddeye sahip olabilir.

12- Bir tanesi bile nefes kesilmesi hafıza kaybı yaratabilir.

GENEL KULLANIM ALANLARI:


1- Genelde süs olarak.

2- Üretimde

3- Belli dozda kullanılması halinde rahatlamada büyük yardımcı özelliği vardır.

4- Çok etkili temizleyici özelliği vardır.


TESTLER:


1- Saf numunesi doğal halde bulunabilirse rengi parlak pembeye döner.

2- Daha iyi bir numunesiyle kıyaslandığında rengi yeşile döner.

3- Kulağa zarar verdiği tespit edilmiştir.


POTANSİYEL TEHLİKELERİ:


1- Tecrübesiz ellerde çok tehlikelidir.

2- Birden fazlasıyla ilgilenmek yasal olarak engellenmiştir.

3- Ancak değişik mekanlarda ve birbirleriyle direkt temas etmelerini engellemek koşuluyla bunu yapanlar bulunmaktadır.

4- Ayni mekanda, uzun süre bir arada olmak, çeşitli sakıncalar oluşturmaktadır.

5- Bağımlılık yapabilir ve tedavisi yoktur.

6- Bir çok efsanede ve gerçek hikayede tehlikeleri anlatılmıştır

KIMYASAL REAKSIYONLARDA GENELLIKLE + 1 DEGERLI ERKEK ELEMENTINI KATALIZOR OLARAK KULLANIRLAR; ANCAK UZUN SUREN REAKSIYON SONUNDA ERKEK ELEMENTI ARTIK KATALIZOR OZELLIGINI KAYBEDER....!!!!!

KADIN= KAD + ERKEK = ER = KADER = Reaksiyon sonucudur.

4 Şubat 2009

Askerlik celp dönemleri

0 Yorum var
 Askere gitmeye hazırlanan herkez gibi bende celp denemlerini araştırdım. benim durumumda olan arkadaşlar buradaki bağlantıdan 2009 askerilik celp dönemleri ulaşabilirler.

- ADANA
ŞUBAT 2009 : ALADAĞ (Yüreğir), CEYHAN, FEKE, KARAİSALI, POZANTI (Yüreğir), YÜREĞİR, YUMURTALIK (Ceyhan), SARIÇAM (Yüreğir)
MAYIS 2009 : ÇUKUROVA (Seyhan), İMAMOĞLU (Kozan), KOZAN, SEYHAN
AĞUSTOS 2009 : SAİMBEYLİ, TUFANBEYLİ (Saimbeyli)
KASIM 2009 : KARATAŞ

Sanırım mayısta bana askerlik yolu gözüküyor.


Kitap görünümlü notebook

0 Yorum var
Tasarımcılar dur durak bilmiyor ve bizi şaşırtmaya devam ediyor. işte bu notebook tasarımıda cin fikirli bir çocuk fikri gibi.

laptop1
laptop2
laptop3
laptop4

3 Şubat 2009

Gerçekten var mı bilinmez ama " Hayat var "

0 Yorum var

Reha Erdem yönetmenliğindeki filmde Başrolde Elit İşcan var. (Küçük kadınlar adlı diziden de tanıyor olabilirsiniz) Yönetmen, film ve oyuncularla ilgili daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.

"Hayat (14), babası ve yatalak dedesi ile birlikte, nefes kesici güzellikteki İstanbul Boğazı'na açılan bir dere ağzına kurulmuş, derme çatma ahşap bir evde yaşamaktadır. Boğaz, güzel olduğu

Öğretmen adaylarından miting hazırlığı

0 Yorum var
Elimizi kolumuzu sallasak öğretmenlere çarptığı Türkiyemde 200 bin adet boşta öğretmen bulunmakta. Hükümetimizin başa gelmeden önce söylediği gibi "köylerde öğretmen yok tüm öğretmenler işbaşı yapacak!!!" temennisi (propogandası) keşke yerine gelseydi. gelseydi'ki biz mühendislerinde önü açılsaydı. Devlet öğretmen ve polislerin gönlünü edecek diye binlerce okumuş işsiz ümitsizliğe kapılıyor.
 Çoklukları birbakıma işlerine yarayan öğretmenler dev bir miting hazırlığında. Bu dev miting hakkında detaylı bilgiler için tıklayın.