mezuniyet tarihi problemi

 Kpss tercihi yaparken benden mezuniyuet tarihimide istiyor. bunu anlamıs değilim. aynı resimdeki gibi....(ustune tıklarsanız büyür)

Sen diptesin

Bir telefon kadar yakınsa sevgilin,
Uzanamıyorsa elin,
Bir cesaret edip.
Hiç bir engel yoksa arada,
Kendini kandırıyorsan,
Var diye hayal edip.
Ve tertemiz bir yolsa aşkın,
Kirletiyorsan
Çamurlu ayakkabılarla gidip.
İşin sonuna gelmişsin,
Artık sen diptesin.

ümit dostumun blogundan çok hoşuma giden bu şiiri sizlerle paylaşmak istedim...kaynak.

Nihayet 3g ihalesi sonuçlandı

 Senelerdir süren 3g (3.nesil) ihalesi bugün sonuçlandı. a sınıfı lisansını turkcell tam 358 milyon auro ile kazandı. toplanda 4 sınıf lisansın ihaleye çıktığı satışta;

A sınıfı lisans Turkcell: 358 milyon auro
B sınıfı lisans Vodafone 250 milyon auro
C sınıfı lisans Avea 214 milyon auro
D sınıfı lisans ise Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu (BTK) ile ayrıca ihale gerçekleşecek

Operatörlerin abone sayılarının yoğunluğuna göre aldığı lisanslar aslında makul düzeyde dağıtılmış oldu. en fazla abonesı bulunan turkcell a sınıfı lisans ile tüm müşterilerini sevindirmeyi amaçlıyor. kapalı ihale usulü yapılan satışta 4 firmada geçen yılki ihale sonucunu taban fiyat olarak aldı. ne diyelim vatana millete hayırlı olsun, Allahım bol bol kablosuz internet keyfi yaşatsın.

 Kablosuz internet demişken bu 3g zamazingosunun bir kötü yanı bulunmakta. örneğin cep telefonunuz aracılığı ile bilgisayarınızdan internete girdiğinizde bağlı bulunduğunuz baz istesyonundan kaç kişi internete giriyorsa hızınız okadar azalıyor, yani birim internet kullanıcı sayısına bölünüyor.

Ödev sitelerine yasak geliyormuş

 Türkiyede bazı öğretmenler Milli Eğitim Bakanlığına şikayetlerde bulunuyormuş, efendim çocuklara verilen araştırma ödevlerinin çoğu internetten kopyala yapıştır yöntemi ile yapılıyormuş. aslında bunlarda bir nevi internetin faydalarıdir. neyse konumuz olan kapatma işlemlerinede MEB sıcak bakıyormuş, çünkü bu işi internette para ile yapanlar bile varmış.

 Haftada 4-5 adet araştırma görevi alan öğrenciler internette ödev sitelerine oluk oluk para akıtması bance gayet normal. benim zamanımda birtek dönem ödevi vardı ve biz ansiklopedilerden haftalarca okuyarak araştırırdık, şimdi çocuklar bukadar araştırmayı ancak internetten kopya ile bulabiliyor onlarda bir bakıma haklı sayılır. hem sadece öğrenciler kopya çekiyor diye bilgi hazinesi olan bu ödev sitelerinin kapatılması işide çok saçma bence. öğretmenler araştırma görevi vererek çocukları başlarından savmasalar böyle sorunlarda olmayacaktır.

Susacak var

Yazar-şair Kahraman Tazeoğlu'nun bir kitabı susacak var.Ben okuyalı bir yıla yakın oldu ama bugün kitabın sonunda geçen şiir rastgeldi, okudum.Yeniden hatırlamış oldum böylelikle.Kitapta küçük kız büyük adam aşkı anlatılıyordu.Üstelik büyük adam bir yazar.Durum böyle olunca şiirler,ağır duygu yüklü yazılar kitapta oldukça fazla.Hatta hep var.Bunalım zamanların kitabı olabilecek bir kitap.Kahraman tazeoğlu ile ilgili bilgiye ve şiirlerine buradan ulaşabililirsiniz.İşte kitabın sonundaki o şiir:

Bana kalbini ver.

Avuçlarımda tutacağım mayınların yerine.

Acele giden gece zamanlarında çarpacağım bir duvar emniyetinde gülüşünü ver bana.

Düşerken dibe, soluklanacağım ama asla tutmayacağım ellerini ver bana.

Tercüme edilmemiş öfkeler seyrelsin ömründe.

Yüksek sesler alçakça dinlenir.

Bana usul sessizliğini ver.

Lütuflar karşılık ve karışıklık için sunuluyor hayatın asil isimlerince.

Adının anlamını ver bana.

Telaffuzunda özlemlerin dindiği adını ver bana.

Başkaları, bu aşkı oyalamak için var olur.

Ne kadar durdururlarsa nefesini, o kadar hızlanırlar.

Bana kendini ver.Her şeyden ayıkladığın kendini…

En iyi ölüm berbat bir yaşamın kıyısında bekler.

Seninle gerçeklerin intizamlı duruşunda yalanlar yumağını çözmek için varım.

Bana gücünü ver.

Yaralar değil canı yakan.

İzin tendeki çirkinliği ve merhemin kabadayı yardımseverliği…

Yaralarını göster ve bana izlerini ver.

Günün bütün aynaları beni gösterdi aksinde.

Baktıkça seni gördüm.

Bana var oluşunun sırrını ver.

Günbatımlarında gözümün değdiği yerlere kurul.

Senden olma güneşlere kamaşsın bakışım.

Bana zamanını ver.

Atlardan daha hızlı koş oraya.

Soluk soluğa kaldıkça koş…

Yarını ertelediğim geçmişin geçmezliğine inat, vaktinde yetişmek için bana, bir kez olsun yok et geç kalışını ve durmadan koş oraya.

Bana verdiklerinle bekliyorum seni.

Düşsüz ve sonuna kadar gerçekli bir aşkın içinde…

Kuşlara takılmasın ayakların.

Takatini zorla ve koş…Oraya…

Kent soysuzlarının, aşk eşkıyalarının, gurur kırmak için hendek kazanların, dokunuşun esrarından acizlerin, kontrol edilmeyen sevilerin, intiharla harlanmayan yaşamların olmadığı oraya…

Koş…

Ben bütün gemileri uğurladım.

Gitmeyeceğim.

İçilmiş yeminleri kustum şehrin meydanına.

Yıldız sağanağına bağır açmış bir yeryüzündeyim.

Yazılmış sözleri susuyorum.

Konuşarak, yazılmamışları siliyorum.

Bana hecelerini ver.

Yarım kalan öykülerimin noktası olmaktan vazgeç.

Bana başlangıçlara yeter hevesini ver.

“Susacak var” edilen bir yemin, sözle tutulamayan.

Bana yüzünden çizgiler ver, gülüşünle belirginleşen ve hiçbir gamzeye yer açmayan.

Suya yazılmaktan kurudu kelimeler…

Bana bir cevap ver!

_KAHRAMAN TAZEOĞLU_

YGA sıradışı liderlik konferansı

  Sıradışı bir liderlik yolculuğuna hazırmısın? İstanbul Lütfi Kırdar Kültür ve Kongre Sarayı 20 Aralık'ta Geleceğin Liderlerine Ev Sahipliği yapıyor. Dünyayı değiştireceğine inanacak kadar idealist, Hayalinin önündeki engelleri görecek kadar da gerçekçi, Engelleri kaldırmayı deneyecek kadar cesur, Sıradışı hayal ortakları ile çalışabilecek kadar da uyumlu,Kendine yapabileceği en büyük yardımın Başkalarına yardım etmek olduğunu bilen bir bencilsen, Sosyal sorumluluk sahibi, başarılı Çift kanatlı bir lider olmayı hayal ediyorsan, Yga sıradışı liderlik konferansına katılmasın !
Son Başvuru Tarihi : 7 Aralık 2008, Pazar
Konferans Tarihi : 20 Aralık 2008, Cumartesi
Konferans Yeri : Lütfi Kırdar Kültür Ve Kongre Sarayı, İstanbul

• Sınırlı kontenjan sebebiyle, başvuru yapan ilk 2.000 kişi konferansa katılabilecektir. Erken başvuranlar, ön sıralarda yer alma fırsatı yakalayacaklardır.
• - Konferans, Öğle Yemeği, YGA Liderlik Sertifikası, Ankara ve İzmir'den kalkacak YGA otobüslerinin masrafları dernek tarafından karşılanacaktır.
• - Hayal Ortakları Derneği adıyla 138 / 199 sayı numarası ile tüzel kişiliğini kazanmış olan Young Guru Academy Vakfı, kar amacı gütmeyen uluslararası bir sivil toplum örgütüdür.
• -Hayali, geleceğin liderlerini keşfetmek, sosyal sorumlu liderler olarak yetişmelerine destek olmaktır. 

Buradan ayrıntılı bilgi alabilirsiniz. Bu seminerde katılacak olan 2000 kişiden yaklaşık olarak 200 arkadaşla mülakat yapılacaktır . Bu arkadaşlar arasından seçilen kişilere ise İstanbul da liderlik kampına katılma şansı ardından ise liderlik kampını başarıyla tamamlayan arkadaşlara ise amerika yolculugu görünecektir. İlk başvurular internet üzerinden yapılacaktır . Başvurmak için bu adresi tıklayabilirsiniz . Eger başvurunuz kabul edildiği takdirde size mail ile geri dönülecek ve ücretsiz olarak istanbul daki bir günlük liderlik kaçamağına katılmış olacaksınız.

İnternet faturaları %10 azalacak, umarım!

 Maliye bakanımız Kemal Unakıtan'ın yaptığı açıklama ile özel iletişim vergilerinin %15 den %5 e düşeceği haberini aldık. yani internet faturalarımız %10 civarında ucuzlayacak. Aslına bakılırsa bu güzel haber ama insan tırsıyor bu %10 nerden çıkacak diye. bir deprem sonucu yıllardır ödemeye devam ettiğimiz zorunlu deprem vergisi(başlarda geçiciydi) Türkiyedeki vergi düzensizliğinin en somut örneği. özel iletişim vergisi yok lüks yaşam vergisi saçma sapan vergi üzerine vergi. yakında sen az vergi ödüyorsun diye az ödeyenede ayrıca bir vergi gelebilir. ah bide şu vergilerimin nerelere gittiğini öğrensek...

Yorumsuz kaza haberimiz

 aaaaa neoldu koluna berke,çok üzüldüm anlatasana,hihi çok komik olmuş ama anlat anlat biryerdenmi düştün, dayakmı yedin? çok üzüldüm ama hihii :)

 Helede benim gibi ufacık şeylerden sinirlenen birisi iseniz bu konuşma sonucu berkenin arkadaşının başına neler gelir bilinmez. hay aksi iste başımıza bir kaza gelmiştir, sorun kazanın acısı değil bazen bunu başkalarına açıklamaktır aslında. işte akıllı birkaçkişi buşekilde pazarlama adınada iyi adımlar atmış. resimler herşeyi açıklıyor. bende zamandında kolumu iki defa kırmıştım, çocukluk işte...

Detoks (Beden Temizliği)

Dün arkadaşlarımdan duyduğum bir konuyu bir an önce sizlerle paylaşmak istiyorum.Bilmiyorum belki çoğunuz duymuştur ama bana çok ilginç geldi.Daha önce benim hiç duymadığım beden temizliği uygulaması..

Ahmet Maranki isimli bir doktorun 7'den 77'e herkese tavsiyesiymiş.
Yapmanız gerekenler ise şöyle;
Ayın 9'unda başlayacaksınız.
Sabahları lahana,havuç,yeşil elma,ıspanak ve maydonozu katı meyve sıkacağında suyunu sıkıp 2 bardak içeceksiniz.(içerisine biraz zeytinyağı)
Öğlen sebzeleri beş dakika haşlayıp suyuyla içeceksiniz.
Akşam salata sebze çorbası,başka birşey yemeyeceksiniz.
Son gece akşam yemeği yerine bir bardak zeytin yağı limon suyu karıştırıp içeceksiniz her sabah lavman yapacaksınız.
Beden temizliği yılda 2 kez yapılıyor.
Sonbahar ve ilkbaharda dolunay olduğunda ayın çekim gücünden istifade ederek, vücudumuzdaki suları da çekeceğini düşünerek bu uygulama yapılıyor.
Bu uygulama 1 hafta sürüyor.
Çok faydalı bir uygulama ama bi o kadar da zor.Ben yapmayı isterim ama bilemiyorum:)

Gta 4 yolda vice city verelim

 Ve gta 4 çıktı çıkacak derken valve pc üzerindede iyi bir satış yakalamak için bir promosyon yapmaya karar verdi. gta 4 alan tüm kullanıcılara bedava gta vice city oyununu verecekler. yani bir bakıma çıkma arifesinde olan gta4 ü beklerken internet üzerinden alım yapanlar hemen bedava vice city oyununu indirip oynamaya başlayabilirler (sanki daha önce oynamamışlar) aslında bir bakıma valve gta4 oyununun bekleme aşamasındaki sancıları azaltmaya çalışmış diyebiliriz. ne diyelim tüm bekleyen gta hayranlarına bol sabırlar...

Picasa 3 son sürüm

 google picasa resim yönetim programının son sürümünü yayınladı. yeni sürümde yeni birçok özellik bizleri bekliyor. en önemlileri ise resim karelerinden anında video yapmak vede pratik olarak web kameranızdan fotoğraf kareleri yakalamak başta geliyor. sizde bu yeni sürümü hemen denemek isterseniz bedava olarak buradan indirebilirsiniz.

Windows 7 kobay arıyor

 2009da piyasaya sürülmesi planlanan windows 7 işletim sisteminin beta sürümü tüm özellikleri ile beraber tüm internet kullanıcılarına bedava olarak açılmış durumda. yani windows 7 bedava olarak ayaklarımıza seriliyor fakat madalyonun diğer yüzünde microsoftun bundan kazancıda eksikleri daha çabuk bulmak oluyor. peki daha önce nasıl oluyordu derseniz, daha önce belirli bir sayıda beta sürümü yayınlanıyordu.
 bir diğer windows7 haberide xpden windows7ye geçmek isteyen kullanıcılar malesef indirim alamayacak. sadece vista kullanıcıları yükseltmek istediği taktirde indirimli windows7 sahibi olabilecek. ne diyelim daha vista sorunları bitmeden windows 7 hesabı yapar olduk. Allah windowslarımıza zeval vermesin, her daim menteşeleri sağlam kalsın.

Karamsar birazda depresif günler

 Adanaya yaklaşık bir haftadır aralıksız hergün yağmur yağıyor. bu yazımı yazarken bile yağmur sesleri penceremde. hep derler ya mevsim geçişlerinde yada kış aylarına girişte insanların duyguları kabarır, can sıkıntısı artar yada küçücük olaylara bakış açısı değişir, sanki haklı gibiler. bu yağmurlar bendeki umutları umutsuzluğa, güzel uykuları uykusuzluğa yada tüm iyimserliğimi kötümserliğe bırakıyor gibi. ufacık konularda kendimi şartlandırır oldum, şöyle yapacaksın böyle davranacaksın diye telkinlerde bulunuyorum kendime. bu herkezde aynımı? sizdede varmı bu şeyler? bu şeylerin adı nedir? ah şu bayram geçsin, ah şu yılbaşı bitsin diye söyleniyorum, bir yanım topla pılını pırtını askere git diyor. bu yazıyı bile yazdığıma pişman olacakmıyım?
 Sonuç olarak bu yağmurlar insan psikolojisinde çok etkili bence, helede yakın gelecekle ilgili güzel beklentileri olan insanları ansızın karamsarlığa itebiliyor.
 (tavsiye olarak sakın sevdiğiniz şarkıları dinlemeyin, geçmişi fazla düşünmeyin zorda olsa geleceği düşünün.)
(layt herif yazımı okuduğunu biliyorum kıs kıs gülme intikamım acı olacak :)))

You have got mail - mesajınız var

You have got mail yani mesajınız var.Meg Ryan'ın oynadığı,izleyenin suratında küçükte olsa bir gülümseme bırakan eski bir film(1998 yapım).Ben bir kez daha izledim az önce.Yine aynı gülümseme belirdi yüzümde.Bir kez daha düşündüm "hayata inanmalı mı,kadere inanmalı" mı diye?Cevabım hala kesin değil ama bir bildiğim var ki umutsuz yaşanmaz bu dünyada.Bugün için yoksa yarın için bir yerde saklı bir parça umudu vardır her insanın.Önemli olan saklı parçayı bulabilecek kadar dikkatli bakmak etrafa(tutunmak hayata).Başka türlüsü zor...Tüm bunları bir filmden mi çıkardın diyeceksiniz: belki öyle ya da değil ne farkeder. Hala bu filmi izlemeyeniniz varsa bir de siz izleyin derim sizin aklınıza neler gelecek bakalım....

Filmin soundtrackı: Cranberries dreams

Bi de bi not:bu yazıyı yayınlamadan önce geçmiş zamanda film için yapılan yorumları okudum hevesim biras kırıldı. Filmle ilgili herkes benim gibi düşünmüyormuş.Yayınlamasam mı acaba dedim.Sonra belki yazdığımı okuyup bu filmi izleyecek biri çıkar ve benim gibi filmi beğenir dedim.Olamaz mı?Sanırım hala filmin etkisindeyim...:)

24 kasım öğretmenler günü

Öncelikle Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu ve ilk öğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün ve bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun.

Bilmem farkında mısınız ama artık eğitime başlama yaşımız bir hayli düştü.Okulda kalma yıllarımız çoğaldı,liseler 4 yıla çıktı,ilköğretim zorunlu oldu,çocuklar ana sınıfına 5 yaşında başlıyor.

Belkide annelerimizden çok öğretmenlerimizle vakit geçiriyoruz,bu ne demek oluyor,öğretmenlerde ailemizden bir birey haline geliyor.Bazı zamanlarda bize bağırsalarda,hatta sıra dayağına girsek bile ben öğretmenlerime karşı olan saygı ve sevgimi hiçbir zaman yitirmedim.Nasıl ki anne babalarımız bizim hakkımızda olumsuz şeyler söyleseler bile bizi düşündükleri için kızıyorlar diyorsak öğretmenlerimizin de bize bağırıp kızması bundandır diye düşünüyorum.Tabi istisnalar kaideyi bozmaz.

Eskiler eskiler eskiler...

Evet herşey maalesef eskide kaldı.Öğretmenlere saygı,sevgi,hoşgörü vs.eskiden bu tür kavramlarımız değerlerimiz vardı,bunları gerçekten de artık kaybettik.Öğretmenlik mesleği kutsaldır derdik eskiden,ama şimdi devletimiz bile öğretmenlerimizin arkasında değil.

Hemen hemen hergün gazetelerde okuduğumuz öğrenci öğretmen kavgası çoğu zaman kanlı bitiyor.Bize A'dan Z'ye herşeyi öğreten öğretmenlerimiz öldürülüyor,bu nasıl bir caniliktir düşünmek bile tüylerimi diken diken ediyor.

Atatürk; "Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır." demekle öğretmene yüklediği sorumluluğu ve değeri anlatmıştır.Bunun farkına varalım artık.

İki çizgi - two lines

İki çizgi,Şubat 2009'da vizyona girecek bir film.Dram konulu bu filmin yönetmen ve seneristi Selim Evci.Filmin oyuncuları :Gülçin Santırcıoğlu,Kaan Keskin,Perihan Kurtoglu,Mehmet Aslan ,Yakup Yavru,Özgül Koşar,Zeynep Aydın.Filmin müziklerini ise şu günlerde aşk yakar dizisine de müzik yapan frapan adlı grup yapıyor.Filmin orjinal dili Türkçe fakat ingilizce ve italyanca alt yazılı şekli de bulunuyor.Bunun nedeni ise filmin Ekim ayında Venedik'te yapılan galasından beri festivalden festivale koşması.Filme ilgili daha kapsamlı bilgiyi buradan alabilirsiniz.

"İş kadını olan Selin, kendisinden yaşça küçük fotoğrafçı sevgilisi Mert ile birlikte yaşamaktadır. Yaz dönemidir ve arabalarıyla güneye doğru yola çıkarlar. Uzun bir yolculuk onları beklemektedir."

Turkcell'den iphone türkçe yama

 Türkcell tüm iphone müşterilerine artık istedikleri taktirde türkçe sürümü yüklü iphone satacak. Türkcell iphone alanlarda artık iPhone 3G'nin yazılımının 2,2 sürümü, 21 Kasım 2008 tarihinden itibaren iTunes üzerinden indirilebilecek. türkcell numara taşımada nasıl büyük dilimi almayı bildiyse bence iphone satışlarındada bir numara olmaya devam edecektir.

Youtube live'dan mahrum kalırmıyız?

Uzun süredir Türkiyeden erişim engeli bulunan en ünlü video paylaşım sitesi youtube bu gece itibarı ile canlı yayına başlayacak. gerçi benim ülkemde memurumun işini bildiği gibi hatta başbakanımın bile kolaylıkla girdiği youtube'ya biliyorumki bizde canlı yayını izlemek için gireceğiz. youtube live programlarını takip etmek için http://www.youtube.com/live adresini kullanabilirsiniz. İlk yayınları youtube şöhretlerinin canlı performansları olacak...

Google searchWiki ile kendi google'ni yarat

Google searchwiki aslında google arama sayfanızda değişiklikler yapmanızı sağlayan bir özellik. şimdilik google ingilizce sürümünde bulunan bu özelliği kullanabilmeniz için öncelikle gmail hesabınızla oturum açmalısınız. aslında çok basit bir mantığı bulunan google searchwiki yaptığınız aramalarda bir siteyi olduğu gibi aramalardan kaldırabilir yada yeni bir arama sonucunu istediğiniz sıralamaya ekleyebilirsiniz. bildiğim kadarıyla mozilla firefox'ta böyle bir özellik vardı, yani sürekli kullandığınız siteleri ilk sıralarda görebiliyordunuz. Ayrıca arama sonuçlarının yanındaki yukarı ve aşağı ok tuşları ile arama sonuçlarına puan verebiliyoruz ve yine arama sonuçlarına yorumlar yapabiliyoruz.

 İşin özü aslında kendinize ait arama sonucu sayfaları oluşturabilmeniz. mantıklı düşününce aslında biraz saçma geliyor, yani zaten bildiğiniz bir siteyi neden aramak isteyesinizki, yada googlenin size bulduğu birinci sıradaki sonucu neden sonuçlar kısmından silmek isteyesiniz. ha diyeceksiniz çöp içerikleri silebiliriz. haklısınız ama yinede sadece kendi hesabınızda bu olaylar gerçekleştiğinden diğer internet kullanıcılarının arama sonuçları hiçmi hiç değişmeyecek. ben bile bazen googlede arama yapmak için hesabımı kapatmak zorunda kalıyorum. özellikle resim ararken hep kendi sitemdeki resimler karşıma çıkıyor.

 Sonuç olarak google searchwiki kendi kanaatimce gereksiz bir araç gibi, tabi gelecek ne gösterir bilinmez ama şimdilik insanlar bilmediği şeyleri arıyor.....

Gözümüz aydın!

İngiltere'de yayınlanan The Sun gazetesinin haberine göre, Micheal Jackson, Los Angeles'te bir arkadaşının evinde düzenlenen törenle Müslüman olmuş.İsmini Mikail (Mikaeel) olarak değiştirmiş.Bu haberi okuduğum her yerde Kelime-i şahadet getirdi şunu yaptı bunu da yaptı diye bir sürü şey gördüm ve güldüm.Müslüman olmanın şartları değil mi bunlar?.Kelime-i şahadet getirmesinin neresi şaşırtıcı niye bu kadar vurgulanmış anlamadım.Ayrıca çocuklara yaptığı tacizlerden yargılanmasını ve o kolundan tutup balkonundan salladığı çucuğu da unutmadım yeni adıyla Mikail'in.Umarım bundan sonraki yaşantısında şeçtiği ve inandiği yolda gerektirdiği gibi ilerler de adı örnek hal ve tavırlarıyla anılır.

Testere değil "Desdere"

Peker Açıkalın ve Önder Açıkbaş’ın baş rollerinde oynadığı Destere filmi 21 Kasımda vizyona giriyor.İsim benzerleğinden de anlaşıldığı gibi testere filminden esinlenerek çekilen film H'leri söyleyemediği için adları 'H' harfi ile başlayanları işkenceden geçirerek öldüren bir katilin hikayesini anlatıyor.Korku-komedi karışımını seven herkes izlemeli bu filmi.


"Hayrettin ve Hayati, aynı köyde yaşayan Trakyalı iki çiftçidir. Günün birinde gözlerini bir köy evinin bodrumunda açarlar. Ambarın ayrı köşelerine ayaklarından zincirlenmişlerdir. Hayrettin ve Hayati, ünlü seri katil 'Destere' tarafından kaçırılmış olduklarını anlarlar. Kurbanlarına Oyun üüyle oynanmaz, büüyle oynanır diyerek çeşitli eziyetler eden Destere, çeşitli oyunlarıyla iki köylüyü canlarından bezdirir. Bu sırada kayıpları bulmak için Yüzbaşı Hakan da harekete geçer..."

Memur alımları 15 aralıkta

 Yüzbinlerce memur adayının kasım ayında yapılacağını düşündüğü dört gözle beklediği memur alımları aralık ayının 15de yapılacak. Adalet bakanı Mehmet Ali Şahin bir konuşmasında verdiği bu tarih tüm kpss adaylarının azda olsa yüzünü güldürecek cinsten. artık elimizde kesin bir tarih bulunmakta.
 Bakan Şahin; 15 aralıkta 15bin memur alımı yapılacağını belirterek kpss sınavından sonra tüm ortaöğretim kpss, önlisans kpss ve lisans kpss adaylarına beklenen haberi vermiş oldu. bekleyen yüzbinlerin içinde bende olduğum açin tüm adayların halinden anlıyorum ve önce bana sonra size başarılar diliyorum... :)

Ben giriyorum sizde girin

 İşte kendi yasaklarını çiğneyen başbakanımızın sözleri. başbakan Recep Tayyip Erdoğan basına verdiği bir demeçte bir soruya youtubeden izlediğini söylemiş. bunun üzerine gazeteci youtube kapalı nasıl giriyorsunuz demiş. başbakanımızda "ben giriyorum sizde girin" demiş. wayy beee ne laf ama aynı "benim memurum işini bilir" gibi...

Kriz bizi teget geçmiş

 nezaman? bugün okuduğum habere göre bursada sanayi şehrimizde son 1 ay içinde tamıtamına 10bin kişi işten çıkarılmış. hemde öyle ayrı ayrı yerlerden değil toplu katliam gibi toplu çıkarımlar yapılmış.10bin kişiden bahsediyoruz nerdeyse bir illimiz nufusunda. ekonomik kriz sadece garibanları vuruyor desek yalan değil. tabiki büyüklerimiz ekonomik krizi teget geçti diye algılayabilir. işsizlik artıyor, cari açık artıyor, zam üzerine zam (arada benzine bir sus payı sonra gene zam)... işsizliğin nedeni tarım sektöründe istihdamın azalmasıymış bak bak bak...lafa bak. yahu tabiki azalacak tarım kesiminde istihtam bir traktör kaç işçinin işini yapıyor farkındamısınız. hergeçengün gelişen teknoloji karşısında tarımdaki işsizlik oranı artmasa şaşarız, devletimizin görevi değilmidir yeni iş sahaları açmak.ha birde gizli işsizlik azalmış buda iyi bir habermiş. acaba gizli işsizlik neden azalır, bence artık işsizler sigortasız bir iş bile bulamıyor işte bu yüzden gizli işsizlik azalmıştır...
 işin özü biz şanslıyız, kriz bizi sıyırdı falanda filan laflarını yutacak kadar ümitsiz değiliz. birininde çıkıp kötü durumdayız birşeyler yapmaya çalışıyoruz demesı lazım. bu millet aldatılmaya daha fazla gelemez, heleki satılmış medyanın satılmış köşeyazarları kendi evlerindeki neşeyi gazete sayfalarına taşıyınca memleketimin işsizi "acaba bu gazete yabancı'mı" diye düşünmeden edemiyor... bir flimden unutmadığım bir laf...."YİYİCİ BUNLAR YİYİCİ"

Adwords kuponları suyunu çekti dimi çakaaalll...

Son günlerde google adsense kullanıcısı arkadaşlarımdan aldığım duyumlara göre türkçe reklamlar bile tıklama başına daha fazla gelir vermeye başlamış durumda. ilk aklımıza gelen google adwords kullanıcılarının elindeki bedava kuponların tükendiği olduğu sonucunda ama tamamen buna bağlamakta yanlış olacağı kanısındayım. adsensede tıklama başı gelen ücretin okadar fazla etkilendiği durum varki tektek saymaya kalksak herbiri başka bir tartışma yaratacak düzeyde seçenekler doğuracaktır. örneğin tamamen özün yazıların bulunduğu bir blogda çok az hitleri bile bulunsa bazen tık başına 50cent bile alabilir desem birçoğunuz "hadi len ordan dingil" diyebilirsiniz. tabiki bu gelir her tıklama için gerçekleşmiyor ama bildiğim tekşey özgün yazılarda çıkan kontör reklamlarının bile porno sitelerde çıkan reklamlardan fazla kazandırıyor. bilmem anlatabildimmi.
 Bu sözümde Adwords yayıncılarına! bedava kuğonunuz olsa dahi 3-5 centlik reklam vererek sitelerimizde çöplük reklamlar yayınlamayın lütfen. bu sistem kaliteli kalsa hepimiz için daha iyi olacaktır.

Yeni bir film daha "sıcak"

Abdullah Oğuz'un "Aşk ve ilişkiler" üçlemesinin "Mutluluk"tan sonra ikinci filmi "Sıcak" gösterime girmeye hazırlanıyor.(Biraz magazinsel ama başrolde sevgilisi Ebru Akel var).Filmin konusu ise şöyle açıklanmış:

" Yusuf, batık gemilerin enkazını çıkartıp satan bir denizcilik firmasında çalışmaktadır. Karısı Meryem ise öğretmen ve iki aylık hamiledir. Karı koca, bir batık gemi projesi için çıktıkları kısa yolculuğun, bir karabasana dönüşeceğinden habersizdirler. Aynı saatlerde, karısının başka bir adamla kaçtığını öğrenen ve yardım istemek için tek dostu Niko’yu arayan Adem ise cinnetin eşiğindedir. Güneş batar, gök yarılır ve kader ortaklarını bir araya getirir.


Filmin oyuncuları :Cem Özer,Ebru Akel(en başta sölemiştim),Hazım Körmükçü,Gürgen Öz,Şafak Karaali.Film 19 Aralıkta vizyona giricek.Filmle ilgili söyleyebileceğim tek şey umarım sadece film öne çıkar,oyuncuları değil.

Türk Telekom Davası

İstanbul Beykoz'da emekli bir işçi olan Salim Yılmaz'ın Türk Telekoma açmış olduğu dava lehine sonuçlandı.
Her ay belli bir miktarda sabit ücret ödemeyi içine sindiremeyen bir vatandaşımız Türk Telekom'un haksız kazanç sağladığını düşünerekten böyle bir dava açmış ve faizleriyle birlikte toplam 659.00 YTL'yi tahsil etmiş.
Peki nasıl olacak bu iş?Onca kişiden haksız kazanç sağlayan Telekom bu ücretleri herkese ödeyecek mi?Tabiki de hayır,maalesef böyle bir lüksümüz yok,bu parayı alabilmek için tıpkı Salim Yılmaz isimli vatandaşımızın yaptığı gibi dava açmanız gerekicek,sonuçta davayı kazanacaksınız ama bunun için bir sürü prosedür lazım,peki neden para iadesi herkese yapılmıyor da dava açılması gerekiyor burası da bir muamma!!
Mesela biz 1,5 sene önce taşındık ama telefonumuzu hala bağlatmadık,ama numaramızı da iptal ettirmedik,nihayetinde 1,5 senedir hiç telefon görüşmesi yapmıyoruz fakat bir ayda yaklaşık 10 ytl civarı sabit ücret ödüyoruz.Yani şu zamana kadar hiç konuşmamış olsakta 170,00 ytl hava parası ödemiş olduk.
Çoğumuzun sadece adsl için telefonlara katlandığını biliyorum,konuşmanın dışında her ay sabit ücret ödeme çilesinden kurtulmak istiyorsanız bir avukata ihtiyacınız olacak ha unutmadan birde bol bol vaktiniz olması gerekiyor...

Eğer dava açmayı düşünüyorsanız son Telekom faturanızla beraber size en yakın Tükoder şubesine gidebilirsiniz.Salim YILMAZ'ın şikayette bulunduğu yerin adresi aşağıdadır;
TÜKODER TÜKETİCİYİ KORUMA DERNEĞİ BEYKOZ ŞUBESİ
Beykoz Belediye Kültür Merkezi No:213 BEYKOZ
0 216 331 34 44

Üniversite mezunu polisler

 Sözüm meclisten dışarı bazı polislerimiz malesef bırakın görevlerini yapmayı ikili konuşmaları bile beceremeyen insanlar. bunu cahilliklerinden yada eğitimsizliklerinden söylemiyorum zaten sorun onlara o görevi vermeden önce yeterli eğitimi veremeyen yetkili kurumlardan kaynaklanıyor. altılı ganyan bayilerinde, iddaa bayilerinde kahve köşelerinde rastladığımız polis memurları malesef yangelyat osman mantığı ile görevlerini yapıyor, helede karşısındaki mağdurlara bir hiçmiş gibi davranıyorlar.

 İşte bu durumu göze alarak emniyet teşkilatımız 2009 yılında 15bin adet üniversite mezununu polis yapmaya
hazırlanıyor. bu haberi ilk okuduğumda çok sevindim gerçekten. yanlış anlamayın polis olmak falan istediğimden değil polis memurlarımızın daha iyi olacağından ve boş gezen birçok üniversite mezununun istihdam edileceği için sevindim. e üniversite bitirenler polis olmak içinmi dirsek çürüttü diyeceksiniz, malesef arkadaşlar günümüz türkiyesinde kariyer yapmak için sadece 4yıllık fakülte bitirmek yeterli olmuyor.

Book crossing

Book crossing de neymiş diyeceksiniz.Book crossing Ron Hornbaker adında, Missouri eyaletinden bir bilgisayarcının başlattığı ama devam ettiren insanların kimliklerinin belli olmadığı bir tür kampanya ya da moda artık siz ne derseniz.Hala anlamadık nasıl bir şey bu diyceksiniz hemen anlatıyorum.Birtakım meçhul kişiler, kamuya açık yerlere birtakım kitaplar bırakıyorlarmış.Parktaki bir banka,metroda bir koltuğa,otobüs durağına,sinemada,telefon kulubesinde telefonun yanına.Siz de bu kitaba rastlıyorsunuz.Define bulmak gibi bir yerde!Roman, şiir, öykü, deneme, artik ne türde bir kitap bırakılmışsa elinize bir kitap geçiyor.Kitapların ilk sayfasında da bir not bulunuyor.Kitabı bırakanın kitabın bu şekildeki kaçıncı okuyucusu olduğu ve kitabı bulanın okumak isterse bu geleneği devam ettirmesi okumak istemezse de hiç almaması gerektiği yazıyor.Böylelikle bir dönğü oluşuyor.İşte bookcrossing buymuş.Amerika,İtalya ve Fransa'da giderek yayılmaktaymış.Fransa' da böyle 'crossing' yapan dokuz bin kişi varmış daha şimdiden, ortalıkta dolaşan serseri kitap sayısıda on bini geçmiş.Bookcrossing'le ilgili daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz. Siteye girince 2.5 milyon kitabin hala dolaşmakta olduğunu göreceksiniz.Bizler de başlatsak böyle bir şey çok güzel olmaz mı?Bundan güzel okuma kampanyasımı olur?

Mustafa filminde göremediğimiz bir sahne

Mailime gelen Mustafa filmi ve Can Dündarla ilgili maili yayınlamak istedim:

İşte Atatürk’ün dahi yönünü ortaya çıkartan ve Can Dündar’ın içinde ukde olan o olay...

Mustafa filmi nedeniyle çeşitli eleştiriler alan Can Dündar, filme koymak isteyip de çekemediği bir sahneyi anlattı.

Kanaltürk ekranlarında yayınlanan ’Kırmızı Halı’ programına konuk olan Can Dündar, Mustafa filmi ile ilgili eleştrilere yanıt verirken, çekimler sırasında yaşanan detaylardan da bahsetti.

YUNANLI ÇOCUK ATATÜRK’Ü OYNADI

Özellikle herkesin aklına kazınan, Atatürk’ün çocukluk yıllarında karga kovaladığı sahneyi bizzat yerinde çektiklerini belirten Can Dündar, boş tarlalar göstermek yerine orada bir çocuğun oynamasını istediğini ve sarışın, mavi gözlü bir Yunanlı çocuğa rol verdiklerini anlattı.

YUNAN VE MAKEDON HALK ATATÜRK’E SAYGI DUYUYOR

"Atatürk’ü Yunanlı bir çocuk oynadı" şeklindeki eleştirilere üzüldüğünü anlatan Can Dündar, çekimler sırasında ’Atatürk’ dedikleri zaman hem Yunanlı hem de Makedon halkın Ulu Önder’e olan saygılarını gördüklerini ve her türlü desteği verdiklerini ifade etti.

DÜNDAR’IN İÇİNE UKDE OLAN O OLAY

Can Dündar, yaklaşık 6 saati bulan çekimleri bölümlere ayırıp belgesel olarak yayınlayacağını belirtirken, çekmek isteyip de yapamadığı ve içine ukde olan bir sahneyi de özellikle belirtti.

Atatürk’ün Hatay meselesi sırasında 1937 yılında Fransız elçisi (M. Ponceau) ile Ankara’da yapacağı görüşme öncesinde Sabiha Gökçen’e bir silah vererek, görüşmenin yapılacağı salona girip havaya iki el ateş ederek ’Hatay’ı sattırmayız, satanı affetmeyiz’ demesini öğütlediğini belirten Can Dündar, hikayenin sonrasını şöyle anlattı:

SABİHA GÖKÇEN SALONU BASIYOR

"Sabiha Gökçen geliyor. Salonu basıyor. Silahını çekiyor, iki el havaya ateş ediyor ve diyor ki, ’Hatay’ı sattırmayız, satanı affetmeyiz’. Korumalar falan şaşkına dönüyor, çünkü hani Sabiha Gökçen’den öyle bir şey beklemiyorlar. Hiç kimsenin haberi yok. Korumalar atlıyor, polis geliyor, tutukluyorlar Sabiha Gökçen’i... Alıyorlar ve karakola götürüyorlar. Ve Atatürk dönüyor yanındaki Fransız elçisine, ’Görüyorsunuz, bu millet beni affetmez’. Müthiş bir sahne bu. Bunu tabii yapamadık. Atatürk, iletişim dehası aslında. Hem onun yarattığı etkiyi bir büyükelçinin üzerinde, tahmin edersiniz."

GÖKÇEN 1 GÜN HAPİS YATTI

Bu olayın ardından Atatürk’ün emriyle Gökçen tutuklanmış ve hakim karşısına çıkmıştı. Gökçen, milli hislerinin galeyana geldiğini ve bunun için kimseden emir almadığını söylemiş sorgu sırasında, Atatürk’ün kız kardeşleri Makbule Hanım ile Semiha İnanç da silahlarını havaya boşalttıkları için adliyeye gelmişlerdi. Yasa gereğince, üç kadın 24 saat hapis cezasına çarptırıldı. Mesaj yerine ulaşmış ve Fransa, Türkiye’nin kararlılığını görmüştü.

Ayrıca bugün filmi izledim.Anlatılanlar kadar eleştirecek bir şey göremedim.Üstelik filme gitmeden o kadar şey duydum ama anladım ki çok gereksiz yere dinlemişim hepsini.Herkes filmi görüp öyle versin kararını.Evet belki yanlızlığı üstünde çok durulmuş,unutulma korkusu taşımış ama şimdi bizler sayesinde unutulmadığını ve yalnız olmadığı anlamıştır ve rahat uyuyodur."Sen rahat uyu Atam."

Bir de filmde Atatürk'le ilgili daha önce hiç farkketmediğim bir şeyi farkkettim.Atatürk birçok resminde,kamera kaydında eli hep montunun göğüs hizasındaki iki düğmesi arasında duruyor.Özel bir nedeninin olup olmadığını çok merak ettim doğrusu.Acaba karakteristik birşeymi?

Paypal türkçe oldu

Dünyaca ünlü güvenli ödeme sistemlerinden paypal türkçe olarak hizmet vermeye başlamış bulunmaktadır. zaman zaman ingilizce arayüzlü olduğundan dolayı güven eksikliklerine neden olan paypal ödeme sistemi türk kullanıcılarına bu adresten türkçe olarak hizmet veriyor. sayfayı ilk açtığımızda güvenlik adına yapılmış olan uygulamalar hemen dikkati çekiyor. zaten ana konu para transferi olunca insanlar ister istemez hemen güvenlik sorusunu sormakta.
 dünya genelinde giderek standartlaşan paypal ödeme sistemi gerek güvenlik gerekse hız bakımından tüm kullanıcılarını memnun edecek düzeyde bir sistemdir.

E-bordro uygulaması başladı peki nasıl maaşıma bakacağım

 Sizde bu sorunun cevabını arayanlardansanız yapmanız gereken çok basit bir uygulama var.
  Bilindiği üzere maliye bakanlığımız personel bordrolarını internette ilan etmiştir böylece güzel bir şeffaflık örneği sunmuştur. peki nasıl gerçekleşecek bu olay diye merak edenlerdenseniz eğer yapacağınız tek şey burdaki bağlantıya tıklayıp açılan sayfada resimdeki boşlukları doldurmak olacaktır. Türkiyede işsizliğin had safhada olduğu şu zamanlarda böyle uygulamalarında yapılması gerekmekte.

Youtube türkçe olsa kaç yazar

 Duyduğum(okuduğum) bazı haberlere göre dünyaca ünlü türkiyede yasaklı youtube video paylaşım sitesi türkçeleşmeye başlamış. Yahu ilk aklıma gelen biz adamları yasaklıyoruz onlar daha çok bize sarılıyor ben olsam (kinciyimdir biraz) "ne halleri varsa görsünler" derim. eee peki biz nezaman kullanmaya başlayacağız youtube'yi türkçe  olarak diye soracak olursanız ilk önce şu yasağın kalkması lazım. ha dersenizki "bu yasak sittinsene kalkmaz" ozaman youtube girme yöntemi olan vtunnel sitesini önerebilirim.
 Aslında youtube türkçeleştiğine göre bu gidişat youtubenin avukatlarınında ümitli olduğunu göstermekte. önümüzdeki günler ne gösterir belli olmaz ama ansızın youtube açılabilir.

Sitene bloguna yazı ve yorum sayısı widget ekle

 

Blogger widget:

Şimdi diceksinizki "aman ne gerek var sitemde yorum ve yazı sayısının gözükmesine" belkide haklısınız sadece sizin bilmeniz yeterli olabiliyorsur ama sizi sürekli takip eden ziyaretçilerinizde sitenizde nekadar yazı yada yorum olduğunu merak edebilirler,yada böyle birşey gördüklerinde ilgilerini dahaçok çekebilir, ben mesela "ulan bir yorum yapayım bakalım artacakmı" diye merak edebilirim :)

işte kodlar aşağıda kendi rss adreslerinizi eklemeyi unutmayın.

<div id="contador-compulsivo" align="right"><b>Sitemizde:</b><br/>
<script style="text/javascript">
function showpostcount(json) {
document.write(parseInt(json.feed.openSearch$totalResults.$t,10));
}</script>
<script src="sitenizin yorumlar rss adresi?alt=json-in-script&callback=showpostcount"></script> yorum <script src="sitenizin yazılar rss adresi?alt=json-in-script&callback=showpostcount"></script> yazı bulunmaktadır.
<br/></div>

Karnını köpekbalığıyla doyuran dev ahtapot

köpekbalıklarının ve ahtapotların bulunduğu bir akvaryumda köpekbalıklarının sayıları giderek azalınca akvaryuma kamera koyulmuş.İşte kameraya yansıyanlar :)

Mars'a taşınacağımız söylense önce kim gider?

Gazilerimize ayıp olmuyormu?

Atatürk ile baraber aynı topraklarda savaşmış,devletimizin ve milletimizin iyi çıkarları için Atatürk'ün yanında bulunmuş üç askerimiz var.Son görevlerini yerine getirebilmek için de bir sinema filminin çekimleri için kamera karşısına geçtiler.Üçü de 100 yaşından sonra güzel bir başarıya imza atabilmek için gönüllü olarak kameralarla buluştular.Kurtuluşumuzun beyaz perdeye son kez yansımasını yapacaklar.Ne şartlarda savaştıklarını,nelerle karşılaştıklarını tekrardan bize anlatacak nitelikte bir belgesel olacak.
Yönetmenliğini Nesli Çölgeçen'in yapmış olduğu''SON BULUŞMA''filmi 14 Kasım'da vizyona girecek.Herşey iyi hoş ama milli duygularımızı kabartacak olan bu filme maalesef sponsor bulunamamış.
Oysa 1 kuruş dahi almadan,gönüllü olarak bu işe emek veren 3 askerimize ayıp olmuyor mu bu durum?Neden gönüllü bir sponsor yok?

Sonuç olarak inanıyorum ki bizim halkımız bu filmin arkasında duracak ve gişe rekorları kırılacak.

Yeni nesil pikaplar

Başlığa bakarak pikapı kamyonet olarak düşünmediniz umarım. eski plaklarımızı çalan pikaplardan söz ediyorum. bu yeni nesil pikapların dizaynı harika ama fiyatıda dudak uçuklatacak türden tam 4000auro...

Pr güncelleştirmeleri yolda

 Bilindiği üzere google amcanın sitelere bir madalya gibi taktığı pr değeri güncelleştirmeleri yaklaşık 3 ay aralıklarla yapılmakta. son günlerdeki index be backlink değerlerinin dalgalanması ve dünden itibarende sürekli yükselmesi bende pr güncelleştirmelerinin başlayacağı hissini uyandırdı. önceki güncelleştirmelerde pr1 değerine yükselen sitemiz umuyorumki bu güncelleştirmede biraz daha değer kazanacak.
 Biliyorumki benim gibi bir gözü pr gösterge çubuğunda bulunan binlerce arkadaşım vardır, hepimize google amcadan bol pr'lar diliyorum.

pr pr dedin

başımın etini yedin

backlink kastın durmadan

google terslemesin sormadan :))

İnsana en çok benzeyen robot Jules

Hanson Robotics tarafından üretilen ve Jules adı verilen robot bugüne kadar üretilmiş insana en çok benzeyen robot.İnsan mimiklerini taklit edebilen,İnsan yüzüne benzerliğiyle dikkat çeken Jules;özel bir yazılımla kontrol ediliyormuş.Özel olarak tasarlanan derisi ve bu derinin altına yerleştirilien çip sayesinde tüm yüz hareketlerini kopyalayabilme özelliğine sahipmiş.Yani bizler gibi yüzünü buruşturabiliyor,hüzünlü gözlerle bakabiliyor ya da ağzını kocaman açıp sırıtabiliyor.Jules "İnsan-Robot Etkileşimi Projesi" adı altında 3.5 yılda geliştirmiş ve geliştirilmeye devam ediyormuş.Buradan Eva,Vera,Yargh-bot,Albert-hubo isimli robotlarla ilgili de bilgi alabilirsiniz.

Belkide en seksi pozisyon için üretilmiştir

 Biraz gülmek ve işinizi halletmek için cebinizden çıkarabileceğiniz bu hafıza ürünü ile tüm arkadaşlarınzı şaşırtabilirsiniz. ama dikkat edinde ortalıkta bırakmayın mazallah ufak bir kaza olmasın.

Fiber optik duvar kağıdı

Özel bir yemeğede ancak bukadar hazırlanılabilirdi. bu 230dolarlık duvar kağıtları belki sizi daha iyi hissettirebilir.

Hissetmek için

 Hazır kışda gelmişken eldivenleri dolabımızdan çıkarmak gerek sanırım. Akıllı bazı tasarımcılar şimdide eldivenlerin sadece iki parmağını açıkta bırakacak bir model geliştirmiş. ne işimize yarayacak diye sorarsanız fotograflara bakmanız yeterli anlamak için. ama fiyatı 24dolar olarak belirlenmiş bu ürünü almak yerine eski eldiveninizin parmaklarını kesebilirsiniz.